SİYASETİN "BABA" SI SÜLEYMAN
DEMİREL, ÖLÜMÜNÜN 1. YILINDA TÖRENLERLE ANILDI
Türkiye Cumhuriyeti'nin 9. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, vefatının birinci yıldönümünde kabri başında törenlerle
anıldı.
"Altı kez kalktığı başbakanlık koltuğuna yedi
kez oturan" ve 16 Mayıs 1993'te Türkiye Cumhuriyeti'nin 9. Cumhurbaşkanı
seçilen Türk siyasetinin fötr şapkalı "baba"sı Süleyman Demirel'in
vefatının üzerinden bir yıl geçti.
Türkiye Cumhuriyeti'nin 9. Cumhurbaşkanı, 40 yılı
aşkın siyasi hayatında kendi deyimiyle "altı kez gittiği başbakanlığa yedi
kez gelen" Süleyman Demirel, 17 Haziran 2015'te saat 02.05'te solunum yolu
enfeksiyonu ve kalp yetmezliği nedeniyle, tedavi gördüğü Ankara Güven
Hastanesinde yaşamını yitirmişti.
Demirel, Isparta'nın Atabey ilçesine bağlı
İslamköy'de "Paşa Dayı" Yahya Bey ile Ümmühan Hanım'ın ikinci çocuğu
olarak 1 Kasım 1924'te doğdu.
İlköğrenimini 1930-35 yıllarında doğduğu köyde,
ortaokul ve liseyi Isparta ve Afyon'da bitirdi. 1949'da İstanbul Teknik
Üniversitesi İnşaat Fakültesinden inşaat yüksek mühendisi olarak mezun olan
Demirel, 1948'de babası Hacı Yahya Demirel'in yeğeninin kızı Nazmiye Demirel'le
evlendi.
ELEKTRİK İŞLERİ ETÜD İDARESİ'NDEN CUMHURBAŞKANLIĞINA UZANAN YOL
1950'de Elektrik İşleri Etüd İdaresinde çalışmaya
başlayan Süleyman Demirel, sulama ve elektrik konularında araştırma yapmak için
ABD'ye gönderildi. Türkiye'ye dönüşünde, 1953 yılında Seyhan Barajı inşaatı
başladığında proje mühendisi iken Başvekil Adnan Menderes'in dikkatini çekerek
1954 yılında DSİ Genel Müdürlüğünde Barajlar Dairesi Başkanlığına atandı. 1955
yılında da DSİ Genel Müdürlüğüne tayin edildi. Bu arada Eisenhower Vakfının onu
bursiyer olarak seçmesiyle yeniden ABD'ye gitti. Askerliğini yapmak üzere 1960
yılında genel müdürlük görevinden ayrıldı.
1962-1964 yılları arasında serbest müşavir-mühendis
olarak çalışan Demirel, aynı yıllarda Orta Doğu Teknik Üniversitesinde inşaat
mühendisliği alanında dersler verdi. Boğaziçi Köprüsü'nün ilk projesini (1954)
hazırlayan, ABD'nin uluslararası mühendislik ve müteahhitlik firması Morrison
Knudsen'in Türkiye temsilciliğini üstlendi. Demirel, bu görevinden dolayı bir
dönem "Morrison Süleyman" olarak da anıldı.
SİYASETE GİRDİĞİ YIL 'GİK' ÜYESİ OLDU
Demirel, 1962'de siyasi yaşama atılarak Adalet
Partisi'ne (AP) girdi. Aynı yıl yapılan I. Kongre'de Genel İdare Kurulu (GİK)
üyeliğine seçildi.
Demirel, iki yıl içinde, 28 Kasım 1964'te AP genel
başkanı oldu. Kurulmasını sağladığı ve Şubat-Ekim 1965 aylarında görev yapan
koalisyon hükumetinde Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı olarak görev alan
Demirel, 10 Ekim 1965'te gerçekleştirilen seçimlerde ilk kez milletvekili oldu.
Seçimlerden birinci çıkan partinin lideri, Isparta
milletvekili Süleyman Demirel, Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Başbakanı olarak
hükümeti oluşturdu.
Demirel, 1969, 1970, 1975, 1977 ve 1979 yıllarında
beş kez daha hükümet kurdu. 12 Mart muhtırasından sonra "şapkasını alıp
giden" Demirel, Adalet Partisi 1973 seçimlerinden ikinci parti olarak
çıktı ve anamuhalefet lideri olarak siyasi hayatını sürdürdü.
Milli Selamet Partisi lideri Necmettin Erbakan ve
Milliyetçi Hareket Partisi lideri Alparslan Türkeş ile 1975'te birinci
Milliyetçi Cephe hükümetini kuran Demirel, 1977 yılında Erbakan ve Türkeş ile
ikinci Milliyetçi Cephe hükümetini oluşturdu. 1979 seçimlerinden sonra MSP ve
MHP'nin desteklediği azınlık hükümetinin başında olan Demirel, 12 Eylül
darbesiyle siyaset sahnesinden çekilmek zorunda kaldı.
Partisi faaliyetten men edilen Demirel, 13 Eylül-11
Ekim tarihlerinde Hamzakoy'da zorunlu ikamete gitti. 1982 Anayasası ile siyaset
yapması 10 yıl yasaklanan Demirel, kapatılan Adalet Partisi'nin eski
yöneticileriyle bağlarını koparmadı. Siyasi partilerin kurulmasına verilen
iznin ardından Demirel ile yakınlığı bilinen siyasetçiler ve bazı eski AP
yöneticilerince kurulan Büyük Türkiye Partisi, Milli Güvenlik Kurulu kararıyla
"AP'nin devamı olduğu" gerekçesiyle kapatıldı. Demirel, siyaset
yasağını çiğnediği gerekçesiyle Çanakkale Zincirbozan'da yine zorunlu ikamete
alındı. "Zincirbozan" günleri, 2007'de, Demirel'in de galasına
katıldığı filme konu oldu.
YASAK 1987'DE KALKTI
Demirel'in siyasi yasağı 1987'de yapılan
referandumla kaldırıldı. Doğru Yol Partisi'nin genel başkanlığını 24 Eylül
1987'de Hüsamettin Cindoruk'tan devralan Demirel, 29 Kasım 1987'deki genel seçimlerde
yeniden Isparta milletvekili oldu.
DYP, 1991'de yapılan genel seçimlerden birinci
parti olarak çıkınca, kendi başkanlığında DYP-SHP koalisyonu kuruldu. Yedinci
kez hükümet kuran Demirel, 49. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin başbakanı
olarak 20 Kasım 1991'den 16 Mayıs1993'e kadar görev yaptı.
Süleyman Demirel, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın
Nisan 1993'teki vefatının ardından 16 Mayıs 1993'te, TBMM tarafından
Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı seçildi.
125 ÜLKEYE GİTTİ
Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı Demirel, 7 yıllık
görev süresinde Çankaya Köşkü'nde sayısız kabul gerçekleştirdi, 125 ülkeye
gitti, yabancı devlet başkanlarını Türkiye'de ağırladı, çok sayıda ili ziyaret
etti.
Görevi 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e
devretmeden düzenlediği basın toplantısında Demirel, yaşamını "50 yılı
aşkın kamu hizmetim, 35 yıllık siyaset hayatım, 7 yıllık Cumhurbaşkanlığım
boyunca büyük Türkiye hedefi, demokrasinin ve anayasal kurumların güçlenmesi,
demokratik kuralların işlemesi için mücadele ettim" sözleriyle özetledi.
Demirel, kendi ifadeleriyle "Atatürk'ün
mekanında yedi yıldır tuttuğu demokratik cumhuriyet nöbeti" sırasında
Çankaya'nın halkın evi olduğunu, kapıların toplumun tüm kesimlerine açık
tutulduğunu belirtti. Anayasanın verdiği bütün görevleri yerine getirdiğini ve
yetkileri kullandığını, bunu yaparken kesin bir tarafsızlık içinde hareket
ettiğini anlatan Demirel, anayasadan, demokratik ve laik cumhuriyetten yana
taraf olduğunu vurguladı.
"HÜKÜMET ALAŞAĞI MI EDİLMİŞ?"
Demirel, Türk siyasi tarihine "post
modern" darbe olarak geçen 28 Şubat sürecinde de cumhurbaşkanıydı.
Demirel, 28 Şubat sürecine ilişkin, "Hükümet alaşağı mı edilmiş? Siyasi
partiler mi kapatılmış? Hükümet bir süre sonra istifa etmiş. Anayasaya göre
yenisi kurulmuş. Buna darbe denilmez'' şeklinde değerlendirmede bulunmuştu.
28 Şubat Davası kapsamında beyanının alınması için
Ağustos 2014'te davetiye çıkarılan Demirel, Ekim 2014'te avukatı aracılığıyla
tanıklık yapmayacağını mahkemeye bildirmişti.
"BİR ELMANIN İKİ YARISIYDIK"
Süleyman Demirel kadar, her daim yanında yer alan
eşi Nazmiye Demirel de Türk siyasi hayatının önemli simaları arasında yer
almıştı.
12 Mart 1948'de evlenen Demirel çifti, Nazmiye
Demirel'in 27 Mayıs 2013'teki vefatına kadar hiç ayrılmadı.
Süleyman Demirel, siyaset hayatının inişli çıkışla
zamanlarında kendisine hep destek olan, 86 yaşında kaybettiği eşi için,
"Siyasetçilerin arkasında olmak kolay bir şey değildir. Nazmiye Hanım
benim arkamda hep metanetle durmuştur. Gördüğüm hizmete karışmamış ama bana
destek vermiştir. Onun için huzurunuzda kendisine şükranlarımı söylüyorum. Biz
aslında bir elmanın iki yarısıyız. Kalan yarısı benim, giden yarısı Nazmiye
Hanım'dır" demişti.
Çocukluk yıllarında çobanlık yaptığı için
"Çoban Sülü" olarak da anılan "Türkiye'nin babası" Demirel,
50'den fazla üniversiteden fahri doktora aldı, yabancı ülkelerin devlet
nişanlarına layık görüldü. Memleketi Isparta'da adını taşıyan Süleyman Demirel
Üniversitesi kuruldu, Isparta'daki havalimanına ve Türkiye'nin farklı
yerlerindeki pek çok okula, bulvara ve caddeye adı verildi.
Demirel'in, İsmet İnönü ve Recep Tayyip Erdoğan'dan
sonra en uzun süre başbakanlık yapan siyasetçi ünvanı da bulunuyor.
SÜLEYMAN DEMİREL'İN UNUTULAZ SÖZLERİ
"Binaenaleyh" denildiğinde akla gelen tek
isim olan Süleyman Demirel, "Memlekette benzin vardı da biz mi
içtik?", "Bana sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz",
"GAP'ı gaptırmam", "Elektriğin komünisti olur mu?" gibi
sözleri siyasi literatüre kazandırmıştı.
Süleyman Demirel, Yunanistan'ın Ege'nin bir Yunan
gölü olduğu şeklindeki iddiaların sorulması üzerine de "Ege bir Yunan gölü
değildir, Ege bir Türk gölü de değildir, binanaleyh Ege bir göl değildir"
cevabını vermişti.
Demirel'in "Dün dündür, bugün bugündür",
"Birtakım yürüyüşler oluyor diye asabınız bozulmasın, yürümekle sokaklar
eskimez" sözleri de siyasi tarihe kazındı.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel' in kardeşi iş adamı
Şevket Demirel ise yaşlılığa bağlı hastalıklardan dolayı tedavi gördüğü
Amerikan hastanesinde geçen mayıs ayında hayatını kaybetmişti.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, 1949 yılında
başladığı memurluk görevinden, cumhurbaşkanlığının sona erdiği döneme kadar
geçen sürede okuduğu kitaplar, fotoğrafları ve kullandığı eşyalar, İslamköy'de
açılan Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi'nde sergileniyor.
DEMOKRATLAR KULÜBÜ BAŞKANI , AP İZMİR VE KAYSERİ MİLLETVEKİLİ ENVER TURGUT BİR MESAJ YAYIMLADI
Demokratlar Kulübü Başkanı Enver TURGUT, "Adalet
Partisi Genel Başkanı, Başbakan ve Türkiye Cumhuriyeti'nin 9. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, bir devre damgasını vurmuş önemli bir devlet ve siyaset adamı
olarak, ülkenin gelişmesine ve kalkınma sürecine yaptığı katkılarla her zaman
saygıyla anılacak ve daima hatırlanacaktır” dedi.
ENVER TURGUT'UN MESAJI
Demokratlar Kulübü Derneği Merkez Bürosundan yapılan basın açıklamasına göre Başkan
Enver TURGUT: Adalet Partisi lideri, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı ve uzun
dönemlerin unutulmaz Başbakanı, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in vefatının birinci
yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajında: "Türkiye Cumhuriyeti'nin 9.
Cumhurbaşkanı, BABA namıyla halkın ilgi ve sevgisine mazhar Süleyman Demirel, unutulmaz
eserlere imza atan, çok önemli bir devlet ve siyaset adamı olarak, ülkemizin gelişmesine;
Kalkınma sürecine ve “muasır medeniyet seviyesine ulaşması uğrunda” yaptığı
katkılarla her zaman saygıyla anılacaktır… 9. Cumhurbaşkanımız Sayın Demirel'e
vefatının yıl dönümünde Allah'tan rahmet niyaz ediyor, kendisini saygıyla
anıyorum." ifadelerine yer verdi.
***
YORUM VE KATKI:
***
YORUM VE KATKI:
17.06.2016
SN. SÜLEYMAN
DEMİREL’İ, 1 YIL ÖNCE KAYBETMİŞTİK Selçuk
Maruflu İstanbul Milletvekili (19. D.)
Türkiye’nin tarihine, her açıdan damgasını vurmuş, büyük devlet adamı,
Başbakan, Cumhurbaşkanı Sn. Süleyman
Demirel’i, aramızdan ayrılışının birinci yılında, rahmetle, özlemle anıyoruz.
DPT yıllarında, Sn. Demirel ve Sn. Özal’la birlikte çalıştık. Kalkınma planları
vasıtası ile ülkemize, büyük hizmetler, eserler, projeler kazandırdık. Son 40
yılda yapılan proje ve işlerin çoğunda, Sn. Demirel’in katkısı, imzası vardır. Sn. Demirel,
Cumhurbaşkanı olarak görev yaptığı, Çankaya Köşkü’nde, Büyük Atatürk’ün makamında, üstün başarı ile görev ifa etmiş, Atatürk’e layık
olarak, o makamın hakkını vermiştir. Hep
şunu düşlerim, eğer, Demirel Cumhurbaşkanı, Özal da Başbakan olarak görev yapsaydı, Türkiye uçardı. İkinci olarak, eğer Sn. Demirel,
biraz daha genç olarak, bu
iktidarın karşısında olsaydı, Gökkubbeyi,
bunların başına geçirirdi. Sn. Demirel’in
muhalefeti, iyi bilinir. Sn. Demirel’in, Türk siyasetine armağan ettiği,
deyimler, her zaman geçerli olmuştur. Örneğin,
“Neyin olacağını görmek için, neyin olamayacağını
görmek gerekir” . “Siyasette 24 saat fevkalade önemlidir”. “ Ege, Yunan golü değildir, Ege,
Türk Gölü de değildir, Binaenaleyh, Ege, göl değildir”. “Beyefendi, Ecevit’in elini sıkmışsınız, Gardeşim neresini
sıkacaktım? ” “Dicle’nin kıyısında, bir kuzu
gaybolursa, Başbakan olarak ben sorumluyum.” “Enflasyon, yükselirse
benden, inerse, sebze, meyveden biliyorlar”. “Türlü çeşitli desiselerle, bir
yere varamassiniz. Kargadan korkan, darı ekmesin”. “Barışmayı bilmeyen, gavga etmesin”. “Siyasette küslük olmaz”. Benim en ağırıma giden hadiselerden
birisi de, baştan başa, Demirel’in projesi olan, 1. Boğaz Köprüsü’nün açılışına
çağrılmaması, adının geçmemesi, köprüye
hiç bir katkısı olmayanların, köprüyü açmalarıdır. Benim için o, köprünün
adı, Demirel Köprüsü’dür. Sn. Demirel ve
Sn. Özal’ın Türkiye’ye kazandırdığı hizmetlere, eserlere hala ulaşılamamıştır. Devlet
adamı olmak, kaliteli, bilgili, tecrübeli, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı
olarak, vatansever, prensip insanı olmak, bambaşka bir seymiş. Bugün Türkiye’yi
yönetenleri gördükçe, insan bu farkı, çok daha iyi anlıyabiliyor.
Sn. Demirel’in, Ankara’da, Cumhurbaşkanlığı
Senfoni Orkestrası’nın konserinin
sonunda söylediği o anlamlı söylemi hep hatırlıyorum. “İşte Atatürk’ün laik, modern Türkiye’si, işte
Atatürk’ün sanatçıları ve çocukları…
Aramızdan ayrılışının birinci yılında, Cumhurbaşkanı Sn. Demirel’i, saygı, özlem ve rahmetle anıyoruz…